Kalpler Ülkesi’nde keşfe çıkan Sarp ve arkadaşları, tatsız bir manzarayla karşı karşıya kalırlar. Her yer çöple dolmuş, hatta minik bir kuşun gagasına sakız yapışmıştır. Derken gizemli bir kız çıkagelir, onların kalplerine dokunur ve her şey değişir…
Milo, insanların eskiden müzik yetiştirdiğini ancak müziğin zamanla onları terk ettiğini öğrendiğinde bunu pek önemsemedi. Çünkü sesleri duyamıyordu, böyle doğmuştu. Müziğin her yeri sardığı söylenen o rengârenk dallarını da hiç görmemişti. Ne var ki, onu kendi elleriyle yetiştirebileceğinin henüz farkında değildi.
Duyduk duymadık demeyin, bu dükkânda soyut şeyler satılır! Buradan eliniz boş, kalbiniz dolu dolu çıkarsınız. Renkli, şirin dükkânımızın reklama hiç ihtiyacı yok ama onu herkes görüp sevsin istiyoruz. Bu yüzden size anlatmalıyız…
Serhan Kansu, yaşanmış bir olaydan esinlenerek kaleme aldığı Sırtımdaki Okyanus isimli kitabında, yavru kaplumbağa Gambi’nin bir okyanus kadar derin düşünceleriyle buluşturuyor bizi. Gambi, yaşamın merkezindeki özgürlük, iyilik, kötülük, insan, doğa, dünya, para ve sevgi gibi kavramları tatlı tatlı sorgularken, terk edilmişlik duygusu ve gerçek dünyayla yüzleşiyor.
“Kanatsız Arı Mu” adlı sevilen kitabımız, “Mu, the Wingless Worker Bee” ismiyle, üstelik Türkçe metniyle bir arada raflarda soluklanıyor. Göz göze geldiğinizde önce İngilizcesi size gülümsüyor; kitabı çevirdiğinizdeyse, hooop, Türkçesi karşınızda. Desenize Mu bir dost daha kazandı, kendisine tıpatıp benzeyen İngilizce kopyasıyla uçuyor şimdi… İyi okumalar
En yakın dostu koyunlar olan kralın hikâyesini duydunuz mu?
Po ve Simin ile bu kez bir masalın içine konuk oluyoruz. Koyunlar Kralı ve onun pamuk pamuk, yumuşacık vatandaşlarının köyündeyiz. Herkes kralı çok seviyor ancak bazıları da gizli hazinesinin peşinde...
Usta yazar Ahmet Önel, bu kitabında tatlı dilli, tonton bir beybabanın sesi oluyor. Oyun bahçelerinde neşeyle koşuşturuyor, salıncaklarda doyasıya sallanıyor, mutsuz korkuluklarla dertleşiyor, yalancı mantarları sobeliyor…
Baldan tatlı kahramanımız Mu, kovana bir misafirle dönü¬yor. Pek sevilesi, minicik bir örümböcekle... Ama bizim Kar¬go Sevgidenuzakduran, bu yeni arkadaşa da hiç ısınamı¬yor. Ta ki kovan, eşek arılarının saldırısına uğrayana dek. Olanlara Mu ve arkadaşları gibi siz de çok şaşıracaksınız.
İmza: Kitapsever Renklidünyalarsunan
Pelin Güneş’in muzip, içten kalemi kalbinizi çalıverecek, eminiz. Elma Çocuk, bu konuşkan kitabı tüm Ceren’lere armağan ediyor. Orada bir yerde olduğunu bildiğimiz tatlı Ceren’ler, her geçen gün çoğalmanız dileğiyle.
Lionni yine bir çeşit sihir yapıyor, büyüleniyoruz.
Fare Alexander çok mutsuz. Neden mi? Onu görünce herkes çığlığı basıyor, kaçıyor da ondan. Böyle olunca sevgisiz kalıyor minik faremiz, hep üzgün. Derken başka bir fareyle karşılaşıyor. Bu bir oyuncak fare… Herkes onu çok seviyor. Peki, Alexander da bir oyuncak fare olsa böylesine sevilir mi?
Kanatsız arımız Mu, yeni macerasıyla elden ele konmayı planlıyor. Bir kitapsever minik elden diğerine… Ahmet Şerif İzgören, Mu’yu gülümsetmeye, birlikte kurabileceğimiz güzel dünyalara işaret etmeye devam ediyor.
Hikâye anlatıcısı, genç kuşağın çalışkan, tatlı temsilcisi Berfin Sıla Kepez, fark edilmeyi bekleyen güzel kalpler için modern bir masal kaleme aldı. Masalımız ışıl ışıl bir Hıdrellez gününü diline doladı, doğayı yakından izledi, geleneklerle tatlandı. Zamanı gelince de camdan bir tavşana dönüştü, neşeyle aramıza katıldı. Hazırsanız gökten üç elma düşecek. Masal sevenler, temiz kalpler ve bahara benzeyen umut için...
Arzavul Tepesi serisi, üçüncü kitabı Kayıp Ülkelere Doğru ile yola devam ediyor. Bu macerada kadromuz çok daha kalabalık. Kahramanlarımız denizlerden deniz beğenecek, ayakları yerden kesilenlere tanıklık edecekler. Hazırsanız buyurun denizin sakladıklarına…
Nehir Yarar, çocuk olmanın mutlu ve hüzünlü yanlarını, yetişkinlerin büyük beklentilerle hazırladığı ancak midemize oturan, başarı soslu çocuk menülerini eğlenceli bir sunumla önümüze getiriyor. Vedat ve arkadaşlarının sıcacık, eğlenceli hikâyeleri, hayallerine sıkı sıkı sarılanlara özel ikramımızdır. Afiyet şeker olsun efendim.
Çocukların muzip yol arkadaşı Pelin Güneş, harika bir gözlemcidir. Keyifle, kahkahayla donatır elinin değdiği satırları. Biz şimdi onunla kol kola girdik, sizi bekliyoruz. Hazırsanız Kültürel Miras Serisi, dördüncü kitabıyla Safranbolu’nun kapısını çalıyor…
İşte size eskinin anlatımıyla eski günler… Kaybolan masalları kayboldukları büyülü ormanlardan, mavi mavi akan sihirli derelerden bulup çıkarmaya, sonra da onlara “merhaba” demeye hazır mısınız?
Şenay Seba yine kendine has üslubunu sırtlamış, çocukların korkularıyla sarmaş dolaş hallerine, girişimci ve çözüme koşan özgür ruhlarına bir günebakanın kırılganlığıyla yaklaşıyor. Köşesini bucağını seveceğimiz, satırları heyecandan uyuyamayan, ağaçlara tırmanıp meyvelere doyan bir kitap…
Önel’in sözcükleri daha fazla çocukla kol kola girmeli. Çünkü onun sunduğu dünya hep umut kokar, inceliklere alkış tutar, başka kapılar aralar. Varlığı bir çocuğa sunulmuş fıstıklı çikolata gibidir, sevinç uyandırır. İşte bu kitap, bizi sarıp sarmalamak için can atan kocaman bir fıstıklı çikolata!