“Kanatsız Arı Mu” adlı sevilen kitabımız, “Mu, the Wingless Worker Bee” ismiyle, üstelik Türkçe metniyle bir arada raflarda soluklanıyor. Göz göze geldiğinizde önce İngilizcesi size gülümsüyor; kitabı çevirdiğinizdeyse, hooop, Türkçesi karşınızda. Desenize Mu bir dost daha kazandı, kendisine tıpatıp benzeyen İngilizce kopyasıyla uçuyor şimdi… İyi okumalar
En yakın dostu koyunlar olan kralın hikâyesini duydunuz mu?
Po ve Simin ile bu kez bir masalın içine konuk oluyoruz. Koyunlar Kralı ve onun pamuk pamuk, yumuşacık vatandaşlarının köyündeyiz. Herkes kralı çok seviyor ancak bazıları da gizli hazinesinin peşinde...
Baldan tatlı kahramanımız Mu, kovana bir misafirle dönü¬yor. Pek sevilesi, minicik bir örümböcekle... Ama bizim Kar¬go Sevgidenuzakduran, bu yeni arkadaşa da hiç ısınamı¬yor. Ta ki kovan, eşek arılarının saldırısına uğrayana dek. Olanlara Mu ve arkadaşları gibi siz de çok şaşıracaksınız.
İmza: Kitapsever Renklidünyalarsunan
Kanatsız arımız Mu, yeni macerasıyla elden ele konmayı planlıyor. Bir kitapsever minik elden diğerine… Ahmet Şerif İzgören, Mu’yu gülümsetmeye, birlikte kurabileceğimiz güzel dünyalara işaret etmeye devam ediyor.
Papatya taçlı yazarımız Ceren Kerimoğlu, annesi Ayşe Akıllıoğlu’nun resimlediği rengârenk öyküleriyle günlerimizi süslemeye devam ediyor. Şimdi de yunus olduk ancak bu kez doğada özgürce dolaşamıyoruz ne yazık ki. Çünkü ailemizden, evimiz olan engin denizlerden uzakta, bir havuzda tutuluyoruz. Evet, bu kitabımızda bir yunus parkındayız ve anladığınız üzere mutlu değiliz.
Çalışkan arımız Ahmet Şerif İzgören, bu kitabında bir petek bala harikalar sığdırıyor. Kanatları olmayan minik bir arı, hayal gücünün uçsuz bucaksız ovalarında uçuyor, eksiklik sanılan şeylerin gerçek yüzünü fazlasıyla ceplerimize dolduruyor. Yeniliklere doğru kanat çırpan kovanı ve baldan tatlı arılarıyla Kanatsız Arı Mu, geceyi aydınlatan ateş böcekleri gibi ışıl ışıl…
Kültürel Miras Serisi, ikinci kitabı Konakta Neler Oluyor? ile yola devam ediyor. Pelin Güneş bu sefer pasta hamuruna bulanmış sözcükleriyle eski bir yapıdan el sallıyor; pasta ustalarının, fırıncıların mis kokulu diyarından sesleniyor bize.
Sevilen yazar Pelin Güneş, Kültürel Miras Serisi’nin ilk kitabında kuşdilini çözüyor ve unutulmaya yüz tutan minik, sevimli mimari yapılardan kafasını uzatıp soruyor: Sahi, kuş saraylarına ne oldu?
Ceren Kerimoğlu’nun çok sevilen doğa öyküleriyle ağaçların, yaprakların arasında gezindik; dönüşüm geçiren naylonlara eşlik edip tatlı hışırtılarına kulak kabarttık; deniz canlılarının rengârenk dünyasına daldık. Şimdi sıra göklerde dolaşmaya geldi. Uçsuz bucaksız maviliklere sığamayan küçük, pofuduk bir bulutun hikâyesi bu…
Baharın gelişiyle içimiz de kıpır kıpır. İşte tam bugünleri yaşayan İbrahim’in bir gününe davet ediyoruz sizi: okulun son gününe. Bu yalın hikâyeyi okurken hoş tınıların size usulca eşlik ettiğini hissedeceksiniz.